Öğretmen Kimdir?

Öğretmenlik insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Neden mi? Çünkü her insan kendi yeteneğine uygun bir mesleği seçer, hayatını onunla sürdürür ama bir öğretmenin bütün bu meslekleri icra eden her insanın hayatında bir yeri ve emeği vardır.

Aslında hepimiz eğitim öğretim denince bunun okullarda yürütülen bir faaliyet olduğunu düşünürüz oysa asla unutulmamalıdır ki bir insanın ilkokulu, hayata gözlerini açtığı ve ayakları üzerinde durmayı öğrendiği yuvasıdır yani evimizdir, ailemizdir. Bizim ilk öğretmenlerimiz de elbette ki bizleri insanlara faydalı ve sorumluluk sahibi birer birey olarak yetiştirmek için gayret eden anne babalarımızdır. Bu vesileyle evlatlarını hayırlı birer insan olarak yetiştirmek için çaba gösteren o özverili insanlara -anne ve babalarımıza- ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Öğretmen kimdir sorusuna gelince. Öğretmen öğrencisine yol gösteren, rehber olan bir kutup yıldızıdır. Hani karanlık bir gecede tam da artık umutların tükendiği, buraya kadarmış dediğiniz anda başınızı yukarı kaldırıp onu görür ve yüreğinize bir umut ışığı dolar ya.

Öğretmenler de öğrencilerine umut aşılayan, onların karanlık yollarda, en umutsuz anlarında yollarını, yönlerini bulmalarına yardımcı olan, geleceğe taşıyan kutup yıldızları gibidirler. Bazı anlarda kuytu bir liman gibidir öğretmen… Hayatın fırtınalarından, hırçın dalgalarından yorulmuş tertemiz yüreklerin sığındıkları; huzuru, sevgiyi ve merhameti buldukları güven dolu bir yer oluverir öğretmenin yüreği… Öğretmenler öğrencilerine doğru yolu gösteren birer rehberdirler, onların yollarını aydınlatırlar. Bir insanı kurtarmak, bir insana yararlı olmak bütün insanlığa yapılmış bir iyiliktir. Çünkü iyi eğitilmiş bir insan, huzurlu bir toplum ve umut dolu bir gelecek demektir. Öğretmen ağabeydir, abladır, kardeştir, annedir, babadır… Yeri gelir çocuğun oyun arkadaşı, yeri gelir göğsüne başını koyup ağladığı şefkatli bir kucak olur.

Bazen evladına dokunur gibi okşar başını öğrencisinin o eller; bazen de sıcacık bir gülümseme, küçücük bir bakış… Sevgiyi, umudu, mutluğu doldurur o küçücük tertemiz yüreklere… Bir insana umut olmak, onun düşlerine ortak olmak, elinden tutmak, onun hayat yolculuğunda bir yoldaş olmak ne kadar değerlidir aslında. Hepimizin hayatında kendimize örnek aldığımız onun gibi olmak istediğimiz insanlar olmuştur. Benim de öğretmenlik mesleğini seçmemde en önemli etkiye sahip insanlar ilkokul sıralarından üniversiteden mezun oluncaya kadar bana eğitim veren saygıdeğer öğretmenlerim olmuştur. Ve bir de çok özel bir insan.

Babam… Kendisi de öğretmen olmak için eğitim almış ama bazı nedenlerden ötürü bu hayaline kavuşamamış bir insan. Onun taşımak için can attığı eğitim meşalesini elime alıp mesleğimin son gününe kadar onur ve gururla taşıyacağıma söz veriyorum. Bizler her zaman şu sözü söyler dururuz. Her iş ehline yakışır… Ama her işi ehline yakıştıran, onu yetiştiren, toplumu inşa eden; sevgi, saygı, ahlak gibi erdemlerin en güzelleriyle donatıp topluma faydalı olmaları için çaba sarf eden baş mimarlar öğretmenlerdir. Bu yüzden bir öğretmene düşen görev toplumu inşa ederken her bir bireye çok büyük önem vererek eğitmek ve onların her birisinin insan olarak bir değer, kaybedilemeyecek kadar kıymetli birer hazine olduklarını unutmamaktır. Tıpkı sahile vuran bir denizyıldızı misali… Alıp onları suya kavuşturalım ve hayallerine ulaştıralım… Huzurlu ve geleceğe umutla bakan bir toplumun inşa edilebilmesi için öğretmenlerin üstlendiği sorumluluğu ve onlara duyulan güveni en güzel özetleyen söz ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e aittir:” Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.”